5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, kadınların eşit haklara sahip olması için verilen mücadelenin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Bu özel gün, kadınların iş gücüne katılımında karşılaştıkları engellerin ve çözüm yollarının tartışılması için önemli bir fırsat sunuyor. Özellikle hizmet sektöründe ve sahada çalışan kadınlar, iş hayatlarında fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmakta, bu da toplumsal cinsiyet eşitliğini derinleştiren bir engel oluşturmaktadır. Kadınların iş gücüne katılımı, toplumsal kalkınma ve ekonomik büyüme için kritik bir unsurdur.
İLO ve Özyeğin Üniversitesi tarafından hazırlanan ve Ekim ayında yayınlanan “İş Yerinde Şiddet ve Taciz Algıları ve Deneyimleri” raporuna göre, her dört kadından biri, iş hayatı boyunca en az bir kez cinsel şiddete maruz kalmaktadır. Bu oran, kadınlar için cinsel şiddetin erkeklere kıyasla iki kat daha yaygın olduğunu ortaya koymaktadır. Bu yazıda, sahada ve hizmet sektöründe çalışan kadınların karşılaştığı bu tür şiddet sorunlarını ve çözüm yollarını ele alacağız.
Şiddetin Kadın Çalışanlar Üzerindeki Etkileri
Kadına yönelik şiddet, yalnızca bireysel bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal bir meseledir. İş yerinde şiddetin kadın çalışanlar üzerindeki etkileri şu başlıklarla ele alınabilir:
- Ekonomik Kaygılar: Şiddete maruz kalan kadınlar, işlerinden ayrılma ya da istihdam dışı kalma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu durum, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kaybetmelerine yol açabilir.
- Psikolojik Etkiler: Şiddet, kadınların öz güvenini ve iş hayatındaki dayanıklılığını ciddi şekilde sarsar. Bu, sadece bireysel bir kayıp değil, aynı zamanda iş yerinin verimliliğine de zarar veren bir durumdur.
- Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Kadınların iş yerinde maruz kaldığı şiddet, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştirerek kadınların iş hayatındaki rollerini sınırlamaktadır.
Şiddetle Mücadelede Çözüm Önerileri
Kadına yönelik şiddeti iş hayatından tamamen kaldırmak için bireylerden kurumlara, hükümetlerden uluslararası kuruluşlara kadar herkesin harekete geçmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda bazı öneriler şunlardır:
- Kadın Çalışanlar İçin Güvenli Ortamlar Oluşturmak: İş yerleri, kadın çalışanların fiziksel ve psikolojik olarak güvende hissetmelerini sağlamak için gerekli tedbirleri almalıdır. Güvenlik kameraları, ışıklandırma sistemleri ve özel koruma önlemleri gibi uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır.
- Şikayet Mekanizmalarının Güçlendirilmesi: Kadın çalışanların maruz kaldıkları şiddet olaylarını rahatça bildirebileceği anonim ve etkili şikayet mekanizmaları oluşturulmalıdır.
- Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları: İş yerlerinde şiddetin ve ayrımcılığın önlenmesi için eğitim programları düzenlenmeli; yöneticiler, çalışanlar ve işverenler bu konuda bilinçlendirilmelidir.
- Yasal Düzenlemelerin Güçlendirilmesi: Kadın çalışanları korumaya yönelik yasal düzenlemeler güçlendirilmeli, bu yasaların etkin bir şekilde uygulanması sağlanmalıdır. Ayrıca denetim mekanizmaları daha sıkı hale getirilmelidir.
- Kadın Liderliğinin Desteklenmesi: Kadınların yönetim kademelerinde daha fazla yer alması, iş yerlerinde şiddet ve ayrımcılıkla mücadelede etkili bir adım olabilir.
Toplumsal Algıların Değiştirilmesi
Kadına yönelik şiddetin iş hayatında ve toplumda önlenmesi, sadece yasal düzenlemeler ve kurumsal politikalarla değil, aynı zamanda toplumsal algıların değiştirilmesiyle mümkündür. Kadınların iş hayatında daha fazla yer almasının yalnızca bir hak değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal kalkınma için bir zorunluluk olduğu mesajı, geniş kitlelere ulaştırılmalıdır. Medya, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları bu dönüşümde önemli bir rol oynamalıdır.
Sonuç: Şiddetsiz ve Eşit Bir Çalışma Hayatı İçin Adım Atalım
Hizmet sektöründe ve sahada çalışan kadınların karşılaştığı şiddet, bireysel bir sorun olmanın ötesinde toplumsal bir meseledir. İLO ve Özyeğin Üniversitesi’nin raporunda ortaya konduğu gibi, kadınların iş hayatında maruz kaldığı cinsel şiddet oranları, acil müdahale ve çözüm gerektiren bir durumdur. Kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadınların iş hayatında daha güvenli ve eşit koşullarda çalışmasını sağlamak, yalnızca kadınların değil, toplumun tamamının sorumluluğudur. Şiddetsiz bir çalışma hayatı için birlikte hareket etmek, daha güçlü bir geleceğin anahtarıdır.
İpek Yerli Çıtır
Business Senior Director
ILO raporu:
- Türkçe: https://www.ilo.org/tr/publications/yerinde-siddet-ve-taciz-algilari-ve-deneyimleri
- English: https://www.ilo.org/publications/perceptions-and-experiences-workplace-violence-and-harassment